|
Soyuz51 Astronomi Dayanışma Topluluğu |
Onsekizinci yüzylda Alman felsefeci İmmanuel Kant, güneş ve gezege sistemimizindömekte olan buyuk gaz ve toz bulutunun yoğunlaşarak oluştuğunu ileri sürmüştü. Bu görüş bugün hala geçerliiğini korumaktadır. Bulutun, en yoğun olan merkezi kısımları güneşi luşturur. Ekseni boyunca dönmeye devam eder ama dışarı doğru etki eden merkezcil kuvvetler nedeniyle doğradan güneşein üzerine düşmeden güneş çevresinde dönmeye başlayan gezegenler oluşmuştur. Güneş sistemi oluşmadan önce bir bulut diski vardı. Astronomlar yaptıkları araştımalarda uzaydaki güneşe benzer başka yıldızların çevresindede bulut diski buldular. Buda oluşmakta olan bir sistem heralde. İşt bu buluş Kant ın teprisinin en büyük deneysel deteği oldu. Son otuz yıldız teorik gökbilimciler bilgisayar simülasyonları ile nasıl olupda ilkel gaz diskindeki parçaçıkların gezegene ve uydularına dönüştüğünü araştırıyolar. Yeryüzünün ısı ve ışık kaynağı tarih boyunca
insanlığın çok ilgisini çekmiştir. Ondokuzunçu yüzyılda bilim adamları güneşin
enerjisini, sanki kömür ve odunun yanmasıyla açığa çıkanenerji olduğunu
düünüyolardı. Sonraları yapılan hesaplamalar yıldızın enerji kaynağı kimyasal
olaydı yakıtın 1000 yılda bitmesi gerektiğini buldular. Daha iyi bir öneri olrak
çekim enerjisi ortaya atıldı.Nasıl büyükbabanızın saaatleri yavaş yavaş
aşşağıya doğru inen bir ağırlığın verdiği enerjiyle çalışıyorsa, güneşde
kütlesini yavaş yavaş büzmesi sonuçu serbest kalan enerjiyi yayıyordu. Amabu
sürecinde ancak 100 milyon yıl yeteceği bulundu. 1920 lerde Arthur Eddigton
yıldızlardaki enerjinin nükleer enerji olduğunu öne sürdü. Güneşin en sıcak ve
en yoğun bölgesi çekirdekde başlayaçak tepkimeler milyarlarca yıl boyunca yetecek
enerji sağlayabilirdi. |