Seçenekler

Soyuz51 Astronomi Dayanışma Topluluğu


Bir önceki sayfa

Evrenin Doğuşu ve Sonu

Evrenin oluşumu hakkında ilk hipotezler fazla bilim ve matematiksel açıklaması olmaksızın bir biçimde eski yunan , roma, çin ve hint efsanelerinde anlatılır. Ama ilk kez bilimsel ve matematiksel olarak evrenin nasıl oluştuğuna dair açıklmalar newton un yaşadığı dönemlerde açıklanmıştır. Bu ilk bilgiler yıldızların yerlerinde sabit durduğu, evrenin bir başlangıcının olmadığı, sonsuzdan beri var olduğu ve sonsuza kadar var olacağı şeklindeydi. Zaman içinde bilim ve teknoloji ilrledikçe evrenin gözlemlemede kullandığımız yöntemlerde geliti. Evrenin sabit olduğu hipotezini yıkan yöntemde bu gelişmelerden biridir. Doppler olayı olarak adlandırılan olay kuşkusuz eski zamanlardada biliniyordu ama bu olayın ışık içinde geçerli olduğunun anlaşılması uzun zaman aldı. Doppler olayı kısaca şöyledir.
Uzaktan bize yaklaşan trenin çıkardığı ses ile bizden uzaklaşan trenin çıkardığı ses birbirinden farklıdır. Bu seslerin birbirinden farklı olmasının nedenid doppler olayıdır. Eğer ses dalgalar şeklinde yayılıyorsa tren yönünde ilerleryen ses dalgalarının dalga boyları, trenin gidiş yönünün ters istikametinde ilerleen dalgaların dalga boylarından küçüktür.Ünlü maxwell'in kendi adıyla bilinen denklmleriyle ışığın bir dalga olduğunu söylemesi ve young'un da ışığın girişim deneyini yaparak, ışığın bir dalga olduğunu ıspatlamasından sonra doppler olayının ışık içinde geçerli olacağı fikri yayıldı. Yani trenin geliş ve gidişinde ki seslerin farklı olacağı gibi renklerininde farklı olaçağı anlaşıldı. Ama trenin hızı renk değişmesi için çok küçük kalaçağı için anlaşılamayacaktı. Bu yöntemle evrenin sabit durup durmadığıda anlaşılabilirdi. 1930 da Edwin Hubble buna benzer bir çalışma yaptı. Yaptığı çalışmalar sonucu Evrenin süreki genişlemekte olduğu ortaya çıktı. Ve sabit evren hipotezide tarihe karışmış oldu. Hubble nin bu buluşu ardından yeni teoriler geliştirildi. Bunlardan en çok bilineni büyük patlamadır. Eğer evren şimdi gelişliyorsa bir zamanlar galaksiler birbirine daha yakındı ve ondan önceki zamanda da daha yakındı. Böylece tüm galaksiler bir noktada toplanmış olacaktır. Bundan sonra büyük patlamanın uzayda ki yankısı olarak bilinen mikrodalgafon ışınımının bulunması büyük patlama teorisine yenibir destek olmuştur. Fizikçier başlangıcı olan herşeyin birde sonu vardır ilkesinden hareketle evrenin bir sonu olacağını düşündüler. Fakat bu noktada evrenin geometrisinin ne olduğunun tam anlaşılması gerektiği ortaya çıktı. Eğer evren düzse evren sonsuza kadar gelişemeyi sürdürür. Eğer evren küreselse evren bir müddet sonra duracak ve büzülmeye başlıyacaktır. Eğer evren hiperbolikse evren artan bir hızla sonsuza kadar genişleyecektir. Görüldüğü gibi evrenin sonunun ne olacağı henüz kesin değil. Bunu bulmak için daha çok bilgiye ihtiyacımız var.
Şimdilerde ise bilim adamları evrenin sonunun ne olacağı konusunda ciddi çalışmalar içerisindeler. Bunun için gözlem yöntemleride geliştirilmiş. En kolay ve güvenilir olan yöntemse uzaydaki süper nova patlamalarına göre uzaklık ölçümleri yapmak. Süper novalarda ender raslanan bir olaydır. Gözlenmesi sonderece güçtür.Süper novalar sonderece perlek bir patlamadır. Ve bu patlamanın mutlak parlaklığı teorik olarak bilinmektedir. Eğer süpernova bulupda görünür parlaklığını ölçersek evrenin gelişleme hızı hakkında kesin bilgimiz olacak.

 

 

Soyuz51@hotmail.com
Site Haritası